FETHİYE/MEĞRİ (UZAK DİYAR)

Mavi, yeşil, turkuaz renklerinin harmanlandığı denizi ,mavi bayraklı plajları,yemyeşil doğası ve sayısısız doğa aktivitesi ile Türkiye’nin bakir kalmış gözbebeği Fethiye.

Tatil sizin için havuzun kenarında uzanıp huzurlu hissetmek ya da deniz, kum, güneş ya da doğada uzun bir yürüyüş ya da tarihi film sahnesinde gibi yaşamak ya da su sporları,yamaç paraşütü,rafting gibi doğa sporları yapmak ise; Fethiye her zevke hitap edecek olağanüstü zenginliğe sahip bir turizm kenti.

Fethiye çok eski çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezidir. Antik dönemde” Işık Yurdunun insanları” anlamına gelen Likyalılar bu kente sahip olmuş ve Telmessos adıyla anılmıştır. Telmessos (Fethiye) M.Ö.545  tarihinde Perslerin egemenliğine girmiş, M.Ö.333  tarihinde kent Büyük İskender’e teslim olmuştur. Büyük İskender’in ölümünden sonra Telmessos bir süre Mısır Kralı Ptalomus’un egemenliğinde kaldıysa da daha sonra Roma İmparatorluğu’nun işgaline uğramış ve kentin adı bu dönemde “uzak diyar” anlamına gelen Meğri (Makri) ismiyle anılmıştır. Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesinden sonra Fethiye (Meğri) Doğu Roma/Bizans İmparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır. 1282 yılında Menteşe Beyliğinin kurucularından Menteşe Bey, Meğri’yi Bizanslıların elinden almıştır. 1424 yılında ise Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde halk arasında Beş kaza diye anılan Meğri (Makri); 1874 yılında Menteşe Livasına bağlı bir kaza haline dönüştürülmüştür. Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber Muğla İline bağlanan ilçenin ismi 1934 yılında;1913 yılında Şam’dan havalanarak bir süre sonra Teberiye yakınlarında uçağı düşürülerek şehit olan ilk pilotlarımızdan Fethi Bey’in ismi anısına Fethiye olarak değiştirilmiştir.

Fethiye’ye geldiğinizde yapabileceklerinizi sizin için listelemeye çalıştık.Keyifli tatiller diliyoruz…

Öncelikle mavi bayraklı plajlarından başlayalım..

-Ölüdeniz / Belcekız Plajı

İnce kum taneleri üzerinden kendinizi tertemiz sulara bırakacağınız, 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilen Belcekız Plajının çevrelediği, etrafını saran yemyeşil tepelerin arasında saklı kalmış cennet lagün; Ölüdeniz.

Efsane o ki ; eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç, yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız’ı görür. Görür görmez de sevdalanır.

Kızın yüreğine de ateş düşer. Ama delikanlı suyu alıp dönmek zorundadır. Gemi uzaklaşıp gider. Belcekız hep kıyıyı, sevgilisini kollar. Delikanlı da geminin buralardan her geçişinde su almaya gelir.

Bir gün gemi buralardan geçerken fırtına patlar. Genç oğul, babasına burada korunaklı, havuz gibi sığınabilecekleri bir koy olduğunu söyler. Kaptan oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi parçalamayı göze aldığını sanır.

Dalgalarla birlikte kavga da büyür baba oğul arasında. Gemi tam kayalıklara çarpacakken kaptan bir hamleyle oğlunun elinden dümeni alırken oğlu denize düşer ve oracıkta can verir.Kaptan dümeni aldıktan sonra gördüklerine kahrolur.Deniz dönerek çarşaf gibi bir koya girmektedir. Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini sevdiğinin ardından azgın dalgalara bırakır.

Belcekız ve Ölüdeniz’in adını bu acıklı hikayeden aldığı rivayet edilir.Günün ilerleyişine göre rengi değişip duran deniz belki de bir oğlana, bir kıza yanmaktadır,kimbilir.

Ölüdeniz, adı gibi durgun bir göl niteliğindedir.Ancak durgun gibi gözüken Ölüdeniz, gözle görünmeyen üç nedenle kendini hemen hemen her gün yenilemektedir. Bunlardan ilki, Ölüdeniz’de mevcut yoğun kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açıkdenize doğru bir akıntı yaratmaktadır. İkincisi, bu kaynak sularının yarattığı tuz farkından dolayı açıkdenizden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon oluşmasıdır. Üçüncüsü ise gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselir ve alçalır. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlamaktadır.

Belcekız/Ölüdeniz plajlarına Fethiye-Ovacık-Hisarönü güzergahından yaz sezonunda her 5 dakikada bir geçen dolmuşlar ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz.Kayaköy-Faralya-Kirme güzergahından her yarım saatte bir Belcekız/Ölüdeniz plajlarına dolmuş seferi bulunmaktadır.Son durak olan Jandarma karakolu önünde inip sola doğru yürürseniz birbirinden leziz yemekler yiyebileceğiniz restaurantlar ,sahilde oturabileceğiniz cafeler bölgesine ilerlersiniz.Tatil boyunca yapabileceğiniz aktiviteleri(yamaç paraşütü,tekne turları,su sporları vs.) orada bulunan işletmeler vasıtası ile organize edebilirsiniz.Sahile inmeden dilerseniz alışveriş yapabileceğiniz tanınmış süpermarketleri de bu bölgede bulabilirsiniz.Halk plajı olan sahile giriş ücretsiz olup ,dilerseniz yanınızda götüreceğiniz şemsiyenizi,sandalyenizi kullanabilir ,yanınızda götüreceğiniz yiyecek ve içecekleri dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz .Dilerseniz de kıyı işletmelerinden ücretli olarak şezlong şemsiye kiralayabilir (2021 yılı için her bir şezlong ve şemsiye fiyatı 20 TL) sahilde ayağınıza kadar gelecek yiyecek ,içecek hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Jandarma karakolunun hemen karşısından her gün saat 09.30 gibi günlük 12 adalar turu düzenlenen tekneler kalkmaktadır.Tekne seçimi yaparken sakin bir tekne turu mu yoksa bol müzikli eğlenceli bir tekne turumu yapmak istediğinizi dikkate alarak tekne seçimi yapmanızı öneririz.Aynı yerden her saatte bir görülmesi gereken yerler listemizde olan Kelebekler Vadisi’ne sefer yapan tekneleri bulabilirsiniz.

Sahile indiğinizde sağa doğru ilerlerseniz Ölüdeniz Tabiat Parkı içerisinde Kumburnu Plajı’na giriş ücreti ödeyerek girebilirsiniz(2021 yılı için kişi başı 10 TL, araç 25 TL).Kumburnu halk plajı olduğu için sahili kullanmak üzretsizdir.Dilerseniz içerideki işletmelerin sunduğu hizmetlerden ücretli olarak da yararlanabilir,şezlong şemsiye kiralayabilirsiniz(2021 yılı için her bir şezlong ve şemsiye fiyatı 20 TL).Ölüdeniz Tabiat Parkı’nın en son ucundaki ve sağ tarafındaki plaj bölümleri Ölüdeniz’e bakar. Durgun denizi nedeniyle çocuklu ailelerin tercihidir.Sol tarafındaki plaj bölümleri Belcekız Plajı’nın devamıdır.

Ölüdeniz Tabiat Parkı’na girmeyip sağından devam ederseniz özel aracı olmayan misafirlerimiz ister yürüyerek (2 km.) ister dolmuş ile(Belcekız Plajına gitmek için kullandığınız dolmuş şoförüne Ölüdeniz’e gitmek istediğinizi belirtir iseniz sizi götürecektir) Ölüdeniz lagününe geçebilirsiniz.Yolunuz üzerinde bulunan kıyı işletmeleri giriş ücreti almaktadır(Kişi başı 50-100 TL arası).Şezlong şemsiye kullanımları giriş ücreti ödeyenlere ücretsizdir.Sığ ve durgun denizi nedeni ile çocuklu ailelerin keyifli vakit geçirmek için tercih ettiği bölgedir.

www.villanikirala.com sitemizde yer alan Villalarda konaklayan misafirlerimiz, bazı işletmelerde ücretsiz bazı işletmelerde indirimli giriş hakkına sahip olacaklardır.

-Kıdrak Koyu Tabiat Parkı

Göz kamaştırıcı upuzun bir kumsal,tertemiz hafif dalgalı denizi ve olabildiğince sakinlik,huzur.Ayağınıza gelen minik çakıl taşları doğanın size armağanı.Kıdrak koyu yıllardır Ölüdeniz gibi bir doğa harikasının yanı başında olmasından müzdarip gerekli ilgiyi görmemiştir.Daha çok yerleşik tatilcilerin tercih ettiği bu sakin koy son yıllarda yabancıların da tercih etmesi sebebi ile daha çok göz önünde.Tabiat parkına giriş için cüzzi bir ödeme alınıyor(2023 yılı için kişi başı 50 TL , araç 150 TL).

Keklik,kırlangıç sesleri arasında Kızılçam,Mersin,Pırnal Meşesi gölgesinde dilerseniz piknik alanında bulunan ücretsiz piknik masalarında güzel gününüzü değerlendirebilir ,dilerseniz sahildeki ağaçların altında şezlongunuzda uzanırken ya da mutaassıp ailelerin tercih ettiği localarda kıyı işletmesinin hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.

Ölüdeniz’e Faralya/Kabak Koyu istikametinde 3 km. mesafede olan Kıdrak Koyu’na her saat başı Faralya istikametine giden dolmuşlar ile ulaşılabilir.

-Kabak Koyu

Büyüleyici çam ağaçlarının arasında, hem maviye hem de yeşile doyacağınız en güzel koylardan biri. Doğanın bütün harikalarını sınırları içerisinde barındıran bu koy; şelalelerin ve çam ağaçlarının içinde kusursuz bir sakinlik vadediyor. Yamacın tepesinde hamakla keyif yaparken Aladere Şelalesi’ni izleyebilir ve envaiçeşit kuş seslerini dinleyerek unutulmaz tatil anıları biriktirebilirsiniz.Koya giriş ücretsiz.Şezlong şemsiyeleri kullanabilirsiniz.Koyda ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz iyi bir sosyal tesis bulunmakta.

Faralya bölgesinde olan Kabak Koyu Ölüdeniz’e 8 km.Kabak Koyu’na direkt toplu taşıma araçları ulaşmadığı için eğer kendi aracınız yoksa Faralya Köyü’nden taksiyle veya patikadan yürüyerek gidebilirsiniz.Kendi aracınızı yukarıdaki tesislerin oraya park edip transfer aracı ile aşağı inmeniz doğru olacaktır.

-Gemiler Koyu

Kaya Köyünden tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir başka güzelliğe ,Gemiler Koyuna ulaştırıyor. Yolda büyülenerek izleyeceğiniz doğa sizi koyda da takip ediyor.Yerel turistlerin daha çok tercih ettiği koya giriş ücretli(2021 yılı için kişi başı 10 TL , araç 25 TL). Dilerseniz piknik alanında güzel vakit geçirebilir ya da koyda bulunan tek tesisin imkanlarından ücretli olarak faydalanabilirsiniz.

Gemiler Koyunun tam karşısındaki kaplı St. Nicholas(Gemiler Adası) na bir tekne ile geçebilir ve Bizans döneminden kalma kalıntıları görebilirsiniz.1990 yılında bir Japon Arkeoloji heyetinin Fethiye müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas’ın bu adada yaşadığı biliniyor.

Yolda Afkule Manastırına da bir yürüyüş yapabilirsiniz.Ana yoldan 3 km içeriye keyifli bir yürüyüş parkuru.Yanınıza su almayı unutmayın.

-Çalış Plajı

Caretta Carettaların uğrak yerlerinden olan Çalış Plajı, Fethiye’nin merkezine 10 dakikalık bir mesafede olduğu için en çok tercih edilen plajların başında geliyor. Körfezde bulunan plajın kilometrelerce uzunlukta kumsalı bulunuyor.Rengi kumunun renginden dolayı bulanık görünse de temizliği kanıtlanmış plajlarımızdandır.Son yıllarda Kite Sörf ( Uçurtma Sörfü) tutkunlarının popüler bölgesi haline gelmiştir. Denizi çoğunlukla hafif dalgalı, serin ve hafif çakıllı iken plajı ise tamamen kumdan oluşuyor. Akşamüzeri şahane bir gün batımı manzarasının da size eşlik edeceğini belirtelim.Plaj boyu sıralanan kafe ve restaurantlarda denizin kenarında canlı müzik eşliğinde gecenin tadını çıkarabilirsiniz.

-Karaot Plajı

Karaot Plajı, Fethiye’ye 18km civarı uzaklıkta yer alan ve çevresinde yapılaşmanın olmadığı, huzur dolu doğası ile gidenleri mest eden ve aynı zamanda sit alanı olan bir plajdır. Plaj Caretta Caretta cinsi kaplumbağaların yumurtalarını bıraktıkları bir plaj olma özelliğine sahip olduğu için doğal olarak çevrelediği alan da sit alanı olarak kalmıştır. Bu sayede plaj orijinalliğini hiç bozmamıştır.

Yanıklar Köyü’nde bulunan Karaot Plajı, sakinlik arayanların uğrak mekanıdır. Masmavi denizinde yüzdükten sonra sakin kumsalında güneşin keyfini çıkarabilir ve güneşin yakıcılığından bunaldıysanız kumsalın arka tarafındaki ormanda yer alan patikalarda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

Fethiye Karaot Plajı, denize girişten itibaren çabuk derinleşmeyen sığ bir yapıda olduğu için yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler için de ayrıca bir tercih sebebi olmaktadır.

-Karataş Plajı

Eşsiz doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunan bu plaj, mavi bayrak ödülüne sahip olmasıyla da dikkat çekmektedir.

Fethiye Karataş Plajı, turkuaz renkli denizi, berrak suyu ve altın sarısı kumsalıyla adeta bir cennet köşesi gibidir. Plajın çevresinde bulunan yeşillikler ve çam ağaçları ise doğayla iç içe bir atmosfer oluşturur. Temiz ve düzenli plaj alanı, konforlu şezlong ve şemsiyeleriyle ziyaretçilerine rahat bir gün geçirme imkanı sunar.Giriş ücretsiz olup kullanılan şezlong,şemsiye için işletme ücreti alınmaktadır.

Karataş Plajı, su sporları yapmak isteyenler için de ideal bir mekandır. Deniz kaya tırmanışı, deniz bisikleti ve kayak gibi aktiviteleri deneyimleyebilir, adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz. Ayrıca plajda bulunan kafe ve restaurant lezzetli yemekler sunmaktadır.

Fethiye Karataş Plajı, gün batımında muhteşem manzarasıyla da ünlüdür. Akşam saatlerinde plajda yürüyüş yapabilir, günün yorgunluğunu denizin ve doğanın huzur verici atmosferinde atabilirsiniz.

-Günlüklü Koyu

Adını günlük ağaçlarından alan bu koy, masmavi denizi ve altın sarısı kumuyla çok güzel bir plaja ev sahipliği yapıyor. Günlük ağaçlarının muhteşem kokusu eşliğinde denize girebilir ya da piknik yapabilirsiniz. Denizinin daha sığ olması ve çok dalgalı olmaması sebebiyle daha çok aileler tarafından tercih ediliyor. Fethiye merkezine 17 kilometre mesafede bulunan Günlüklü Koyu’na Fethiye’den kalkan dolmuşlar ya da tekne turları ile gelebilirsiniz. Genellikle karavan ve çadırlarda konaklama yapılıyor ancak dileyenler için çevrede Fethiye kiralık villa da mevcut. Plaja giriş ücretli olup, kişi başı 20 TL’dir.

-Faralya

Faralya; eski adı ile Uzunyurt Köyü, Fethiye merkezine 25 kilometre mesafede yer alıyor. Kelebekler Vadisi ve Kabak Koyu’na yürüyüş mesafesinde olan Faralya, Babadağ’ın eteklerinde konumlanıyor. Zakkum çiçeklerinin kokusu, şelaleden akan şırıl şırıl suların sesi, envaiçeşit bitki türü ile birlikte adeta büyüleneceksiniz. Etrafta uçuşan kelebekler eşliğinde doğa yürüyüşü yapmak için benzersiz bir konuma da sahip. Kamp alanlarının yoğun olduğu bölgede, Fethiye kiralık villalar, butik oteller ve bungalovlar da mevcut. Faralya’ya Fethiye merkezden hareket eden dolmuşlarla kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.

-Katrancı Koyu

Fethiye merkeze 16 kilometre mesafede yer alan Katrancı Koyu, hem piknik yapmak, hem denize girmek hem de kamp yapmak isteyenlerin uğrak noktası. Deniz sakin ve kumlu olmakla birlikte özellikle yaz aylarında oldukça inanılmaz oluyor. Eylül ve Ekim aylarında daha sakin olduğu için Fethiye tatili planınızı bu şekilde ayarlayabilirsiniz. Eğer kendi aracınız var ise Fethiye’den 20 dakikada ulaşmanız mümkün. Kendi aracınız yoksa eğer merkezden hareket eden dolmuşlara binerek kamp alanında inmeniz gerekiyor. Kamp alanından sonra plaja kadar 2 kilometrelik yolu yürüyerek gitmelisiniz. Plaja giriş tam 7 TL, şahsi araç, 21 TL, 4 kişilik çadır alanı, 42 TL, 4 kişilik karavan alanı ise 50 TL olarak belirlenmiş.

DOĞAL GÜZELLİKLER

-Likya Yolu

Dünyanın en uzun yürüyüş rotaları listesinde ilk sıralarda gelen Likya Yolu, tam tamına 540 kilometrelik yürüyüş parkuruna sahip. 1992 yılında düzenlenmeye başlanmış olup, 1999 yılında tamamlanmış ve hizmete açılmış. Fethiye’den Antalya’ya kadar uzanan bu yol, yürüyüş yapanlara harikulade manzaralar ile eşlik ediyor. En çok Kabak Koyu civarlarındaki rota tercih ediliyor olsa da yolu düşenler için tüm rotayı tamamlamanızı öneriyoruz.

-Kelebekler Vadisi

Faralya Köyünün hemen altında Kaplan Kelebeği ve 80 den fazla çeşit kelebeğin yaşam alanı olan Kelebekler Vadisi dünya mirası olarak korunması önerilmiş durumda olan 100 dağdan biridir. Sahip olduğu endemik türleriyle yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. 400 metre yüksekliğinde sarp kayalıklar arasından yapacağınız zor ve büyüleyici yolculuk sizi 50 metre yükseklikten Akdeniz’e ulaşmak için dökülen görsel şölene götürecektir.Yürüyüş ayakkabılarınızı giymenizi öneririz.Dönüşte Taş eve uğrayıp limonata içmenizi öneririz.

Kelebekler Vadisi'ne ulaşım sağlamanın en kolay yolu, Ölüdeniz'den kalkış yapan teknelerden birine binmek olacaktır.

-Saklıkent Kanyonu - Saklıkent Milli Parkı

15 yıl önce bir çoban tarafından keşfedilmiş olan bu büyüleyici kanyon, Fethiye’ye yaklaşık 45 dakikalık bir mesafede konumlanıyor. Doğallığının korunması için etrafı milli park olan ilan edilmiş. Fethiye’ye gittiğinizde gezilecek yerler listenize mutlaka eklemeniz gereken Saklıkent Kanyonu kelimenin tam anlamıyla doğanın bir mucizesi. 18 kilometre derinliği olan ve 200 metrelik uzunluktaki kayaların arasında yürürken çok dikkatli olmanızı öneriyoruz. Girişte kiralık ve satılık lastik ayakkabılar göreceksiniz. Mutlaka 1 adet alıp giyerek kanyonu turlamanızda fayda var çünkü içeriye girdiğinizde kayalıklar arasında olan buz gibi suyun içinden yürürken kayma riskiniz var. Eğer su sporlarını seviyorsanız rafting de yapma imkanınız var. Adrenalini daha yüksek bir spor istiyorsanız da Bungee Jumping alanlarında doyasıya eğlenebilirsiniz. Kanyonda bulunan minik restoranları gördüğünüzde ise yer masalarında oturup mutlaka manzaranın tadını çıkarmalısınız. Fethiye tatili için en önemli noktalardan biri olan Saklıkent Kanyonu’nun 2023 giriş ücreti tam 50 TL, öğrenci ise 30 TL olarak belirlenmiş.

-Yakapark

Saklıkent Kanyonu’ndan çıktıktan sonra diğer bir uğramanız gereken Şelale Yaka Park Restaurant, buz gibi şelalesiyle tam bir görsel şölen sunuyor. Hatta bu buz gibi suda 15 dakika boyunca durmayı başarabilenlere tesisler tarafından yiyecek ve içecek ücretsiz olarak veriliyor. Burada leziz yemekler yiyebilir, ağaçların gölgesinde dinlenebilir, su ve kuş sesleri eşliğinde doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Fethiye konaklama alternatiflerini değerlendirmek için Ölüdeniz veya merkez bölgeleri tercih edebilirsiniz.

TARİHİ YERLER

-Amintas Kaya Mezarları (Kral Mezarları)

Amintas Kaya Mezarları, Likya döneminde Milattan Önce 4. yüzyıldan kalma kayalarla oyulmuş ve bu uygarlıktan günümüze ulaşan yapılar en önemli yapılar. Ortalama 100 basamak çıktıktan sonra ulaştığınız kayaların tepesinde muhteşem bir Fethiye körfez manzarası sizi karşılıyor. Bu mezarlar, Likya döneminde yüksek rütbeli krallara ithafken yapılmış. Öldükten sonra onlara “tanrı kral” diyorlarmış. Her mezarda farklı oyma çeşitleri ve özenle yapılmış kirişler göreceksiniz. Bunlar, ölen kişinin hayatını simgeleyen şekiller olarak biliniyor. Fethiye’de gezilecek yerler arasında ilk sıralarda gelen Amintas’a giriş ücreti 5 TL olup, müze kartla da ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Fethiye merkezden toplu taşıma ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

-Kayaköy

14.yüzyıl başlarında Rumlar tarafından inşa edilmiş Kayaköy’de 20. yüzyılda ortalama 15 bin kişinin yaşadığı ve içerisinde okul, konut, kütüphane, hastane olan küçük bir köymüş. İlerleyen tarihlerde Rumların burayı terk etmesiyle birlikte, şu an harabe olarak varlığını sürdürüyor. Turistlerin buraya gelmesini sağlamak içinse at, deve gibi birkaç hayvan getirtilmiş ve onlarla fotoğraf çekmelerine izin veriliyor. Sizin de Fethiye’de villa kiralama ve tatil yapma gibi bir düşünceniz varsa eğer rotanızda mutlaka Kayaköy olmalı.

-Paspatur Çarşısı

Fethiye’nin en eski yerleşim yeri olarak bilinen bu çarşı, günümüzde restore edilerek turistlerin uğrak noktası haline gelmiş durumda. Çarşının tam ortasından akan suyun adını, yerel halk Paspatur koymuş. Rivayete göre ise bu suyu içen her Fethiye’ye gelen bir daha gitmezmiş. Ahşap evler, hediyelik eşya satan alışveriş dükkânları ve konsept kafeleri ile oldukça meşhur olan Paspatur Çarşısı, Fethiye gezilecek yerler listenizde kesinlikle olmalıdır.

-Kadyanda Antik Kenti

Fethiye’ye 24 kilometre uzaklıkta, Geyran Dağı’nın tepesinde bulunan Kadyanda Antik Kenti, Likya uygarlığına katılmış son kent olması ile dikkat çekiyor. Adeta tarihe meydan okuyan kalıntıların yanı sıra koşu pisti ve oyma duvarları da görebileceğiniz bu antik kent, Fethiye seyahati rotanızın unutulmaz duraklarından biri olacak. Üzümlü Köyü’ne yakınlığından ötürü, köye giden ziyaretçilerin de uğrak noktası haline gelmiş. Giriş ücretsiz olup, 2,5 kilometrelik gezi yoluna eşlik eden manzarası da kesinlikle görülmeye değer.

-Afkule Manastırı

Afkule Manastırı denizden ortalama 400 kilometre yükseklikle bulunuyor ve tepeye çıkıldığında ise inanılmaz büyüleyici bir manzara ziyaretçileri bekliyor. Elefterios adındaki bir keşişin, tek başına yaşama isteği ile bu manastırı inşa ettiğine dair bir rivayet de var. Genel olarak tüm manastırların inşa edilmesinin arkasındaki neden, tek başına gözlerden uzak yaşamak isteyen keşişlerin olduğu biliniyor. Afkule Manastırı Kayaköy’e çok yakın olduğu için Kayaköy’e uğrayanların gidip gördüğü bir konum haline geliyor. Girişin ücretsiz olduğu Afkule Manastırı’nı dilediğiniz zaman gidip görerek, doyasıya fotoğraf çekebilirsiniz.

-Telmessos Antik Kenti

Adını, Apollon’nun oğlu Telmessos’tan alan bu antik kent, Fethiye’de inşa edilen ilk antik kent olarak kabul ediliyor. Burada kaya mezarları, oyulmuş tarihi kalıntıları ve en önemlisi de Roma döneminden kalan 6000 kişilik amfi tiyatroyu görebilirsiniz.

-Letoon Antik Kenti

Kent, M.Ö. 7. yüzyılda, Zeus’tan hamile kalan Leto’nun anısına inşa edilmiş. Fethiye kara yolunun 65. kilometresinde bulunan bu yapıya, dinlenmek ve fotoğraf çekmek için uğrayabilirsiniz.

-Tlos Antik Kenti

Tarihi Likya dönemine kadar uzanan Tlos Antik Kenti, Fethiye’nin en yüksek dağları olan Akdağlar’ın eteklerinde mükemmel bir konuma sahip. 11 bin yıl önce inşa edildiği bilinen bu antik kent, gök tanrısı Kronos’a adanmış. Antik kent, Fethiye’nin merkezine 43 km mesafede bulunmakla birlikte toplu taşıma olmadığı için taksi ya da araç kiralama ile ulaşım sağlanabiliyor.

AKTİVİTELER

-Fethiye Balık Hali

Önceden sadece balık satan tezgahların bulunduğu bu hal, artık hem balık satılan hem de taze taze pişirtip yenebilen bir durak haline gelmiş. Birden fazla mekan bulunan halde çok sayıda deniz mahsulüne rastlanılabiliyor. Dilediğiniz balığı seçip 8 TL karşılığında pişirtip afiyetle yeme imkanınız var. Yaklaşık 20 adet balık tezgahının olduğu balık halinde kişi başı ortalama 80 TL’ye çok lezzetli deniz mahsulü yiyerek keyifle vakit geçirebilirsiniz.

-On İki Adalar

Fethiye’nin kuzeyinde bulunan ada, 15. yüzyılda Rodos şövalyelerinin yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. Kızıl Ada, Katrancı Adası, Yassıcalar, Göcek Adası, Prens Adası, Tersane Adası, Göbün Adası, Manastır Adası, Taşyaka Adası, Gemiler  Adası, Göbün Koyu ve Oyuktepe Adası’ndan oluşan On İki Adalar, Fethiye plajları der demez akla ilk gelen yerlerin de ev sahibi aynı zamanda. Günübirlik tekne turları ile ulaşabilir ve bu koylarda deniz, kum, güneş üçlüsünün tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

-Fethiye Müzesi

Fethiye merkez gezilecek yerler arasında bulunan müzeye ulaşım oldukça kolay. Müze, arkeoloji ve etnografya olarak 2 ayrı bölümden oluşuyor. Antik hayatı anlatan eşyalar, simgeler, heykeller, kazı çalışmalarında bulunan kalıntılar gibi birden fazla eser ve eşyayı inceleme imkanı sağlıyor. Giriş ücretsiz olup, 08.00 – 17.00 saatleri arası ziyaretçilerini bekliyor.

GÖRÜLECEK YAKIN YERLER

-Yeşil Üzümlü Köyü

Yeşil Üzümlü Köyü, Fethiye’ye 23 kilometre mesafede; denizden 700 metre yükseklikte bulunuyor ve nem oranının az olması sebebi ile biraz serin bir havaya sahip. Bu şirin köy, her yıl nisan ayında “Mantar Festivali”ne de ev sahipliği yapıyor. Çam ağaçlarının içinde yürüyüş yapabilir, yöresel yemeklerden tadabilir ve Fethiye villa kiralık seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz. Biraz da Bozcaada’yı andıran ahşap ve taş evlerinin arasında yürürken üzüm şarabı kokusunun size eşlik ettiğini fark edeceksiniz.

-Yanıklar Köyü

Fethiye’ye 15 kilometrelik bir mesafede bulunan Yanıklar Köyü, Fethiye konaklama alternatiflerini değerlendirebileceğiniz, tek kelimeyle huzurun başkenti olan şirin bir yerleşim yeri. O kadar sessiz ve doğa ile iç içe ki insanlar buraya genellikle dinlenmeye, meditasyon yapmaya ve gün batımını izlemeye geliyorlar. Adım başı meyve ağaçları ve çeşitli bitki türlerini görebileceğiniz bu köyde çok farklı lezzetler de deneyebilirsiniz.